EYVAH SAÇIM DÖKÜLÜYOR!

Saç Dökülmesi: Saçlarımız kadın erkek hepimiz için sosyal bir varlık olmamızın gereği, imajımızın olmazsa olmazıdır. SAÇLARIMIZI BİR AĞACIN YAPRAKLARINA BENZETİRSEK, nasıl ki sonbaharda  yapraklar dökülüp baharda tekrar çıkarsa saç kıllarının da doğup büyüyüp, dökülüp doğurgan saç köklerinden yeniden çıkması ağaçların mevsimlerine benzer. İyi ki saçlarımız ağaçlar gibi tamamen kel kalmaz. Çünkü saç kökleri iki mevsimi bir arada yaşar. Kıllarımızın çoğu baharı yaşarken %10-15’i sonbahar veya kıştadır. Ancak sonbaharı yaşayan kılların oranı artarsa saçlarımızda seyrelme yaşarız. İlaç kullanımları, ateşli hastalıklar, stres, bazı vitamin eksiklikleri (fe, çinko gibi) troit hastalıkları dökülen saçlarımızın miktarını artırırlar. Saçlarımızın döngüsünü etkileyen bu faktörler saçın doğurgan evresini kısaltıp Saç Dökülmesi evresine geçmesini hızlandırır, böylece etkileyen olaydan bir süre sonra ”ki bu süre 2- 3 ay sonraya tekabül eder” kıllarımız  dökülür. Bu etkiler kısa süreli ise veya erken fark edilir tedavi edilirse saçlarımız azalmaz  eski sağlığına kavuşur. Genetik faktörlerin eşlik ettiği Saç Dökülmesi ise biraz farklıdır. Burada kılı yapan doğurgan hücrelerimiz zamanla daha ince çabuk ölen kalınlaşıp uzayamayan bebek kılları yapmaya başlar bu da saç kaybıyla sonuçlanır. Nedenler ne olursa olsun saçımızın dökülme nedenine göre vakit geçirmeden tedavi başlanması çok önemlidir.Genetik dökülmelerde bile bu tedaviler süreci uzatır ve en azından mevcut durumun korunmasını sağlar. Maalesef tedavide, reklamlarda söylendiği gibi tek başına şampuan kullanımı yetmez. Mutlaka bir cilt hastalıkları uzmanına giderek muayene olmak, nedeni belirleyip ona göre gerekli tedaviye geçmek çok önemlidir. Saç için gerekli vitamin mineral aminoasit destekleri, saç uyarıcı ilaçlar, şampuanlar birlikte kullanılabilir. Son yıllarda en etkili yöntemlerden biri de mezoterapidir. Çok fazla miktardaki saç kayıplarında ilk tercih edilen tedavi metodu olmalıdır.